- Ayrıntılar
- Kategori: İngilizce Kursu
- Gösterim: 975
CAN
Türkçedeki ‘’-ebilmek, - abilmek’’ eklerinin İngilizcede karşılığı ‘’can’’ yardımcı fiilidir. ‘’can’’ cümlede yalın halde bulunan fiilin önünde yer alır. Özne ister tekil ister çoğul olsun ‘’can’’ ve ‘’fiil’’ daima aynı şekilde kalır.
I can run. (ay ken ran) : Ben koşabilirim.
You can go. (yu: ken gou) : Siz gidebilirsiniz.
He can read. (hi: ken ri:d) : O (erkek) okuyabilir.
They can help. (dey ken help) : Onlar yardım edebilir.
Doris can speak English. ('doris ken spi:k ingliş) : Doris İngilizce konuşabilir.
Amy can learn Turkish. ('eymi ken lö:n ‘tö:kiş) : Amy Türkçe öğrenebilir.
We can help him. (wi: ken help him) : Biz ona (erkek) yardım edebiliriz.
I can eat the sandwich. (ay ken i:t dı: ‘senwiç) : Ben sandviç yiyebilirim.
The man can go there. (dı: men ken gou deı) : Adam oraya gidebilir.
‘’can’’ yardımcı fiili ile kurulan bir cümleyi olumsuz yapmak için ‘’can’’ den sonra ‘’not’’ getirmek yeterlidir. Ancak ‘’can’’ ile ‘’not’’ bitişik yazılmalıdır. Bu ‘’can’’ e özgü bir durumdur. ‘’can’’ aynı zamanda ‘’not’’ ile birleşir ‘’can’t’’ diye yazılır (ka:nt) diye okunur.
cannot (‘kenıt veya kenot)
You can’t smoke . (yu: ka:nt smouk) : Siz (sigara vb.) içemezsiniz.
The boy can’t shut the window. (dı: boy ka:nt şat dı: ‘windou) : Erkek çocuk pencereyi kapatamaz.
Alex can’t go to the cinema on Friday. (‘eliks ka:nt gou tu dı: ‘sinımı on ‘fraydi) : Alex Cuma günü sinemaya gidemez.
Doris can’t take it. ('doris ka:nt teyk it) : Doris onu alamaz.
They cannot learn German. (dey ‘kenıt lö:n ‘cö:mın) : Onlar Almanca öğrenemez.
We can’t play in the house. (wi: ka:nt pley in dı: haus) : Biz evde oynayamayız.
‘’can’’ ile yapılmış cümleleri soru cümlesi yapmak için ‘’can’’ cümlenin başına alınır.
Can I eat the sandwich? (ken ay i:t dı: ‘senwiç) : Ben sandviç yiyebilir miyim?
Can we play in the house? (ken wi: pley in dı: haus) : Biz evde oynayabilir miyiz?
Can Doris speak English? (ken 'doris spi:k ingliş) : Doris İngilizce konuşabilir mi?
Can Brad take it? (ken bred teyk it) : Brad onu alabilir mi?
BU DERSTE GEÇEN SÖZCÜKLER
boy (boy) : erkek çocuk
can (ken) : -ebilmek, -ebilmek
can’t (ka:nt) : -ebilmemek, -abilmemek
cannot (‘kenıt veya kenot) : -ebilmemek, -abilmemek
cinema (‘sinımı) : sinema
English (ingliş) : İngiliz, İngilizce
Friday (‘fraydi) : Cuma
German (‘cö:mın) : Alman, Almanca
he (hi:) : o (erkek)
him (him) : onu, ona (erkekler için)
house (haus) : ev
I (ay) : ben
in (in) : içinde, içine, -de, -da
it (it) : o / onu, ona (cansız ve hayvanlar için)
man (men) : adam
on (on) : üstünde, üzerinde, -de, de
sandwich (‘senwiç) : sandviç
smoke (smouk) : sigara vb. içmek
the (dı:) : Türkçe çevirisi yoktur. Önüne geldiği ismin belirli, bilinen olduğunu gösterir.
there (deı) : orada, oraya
they (dey) : onlar
Turkish (‘tö:kiş)
to (tu) : -ye, -ya
to eat (tu i:t) : yemek
to help (tu help) : yardım etmek
to go (tu gou) : gitmek
to learn (tu lö:n) : öğrenmek
to play (tu pley) : oynamak
to read (tu ri:d) : okumak
to run (tu ran) : koşmak
to shut (tu şat) : kapatmak
to speak (tu spi:k) : konuşmak
to take (tu teyk) : almak
we (wi:) : biz
window (‘windou) : pencere
you (yu:) : sen, siz
İNGİLİZCEDE ÇOK KULLANILAN DEYİŞLER – 4
How’s life? (hauz layf) : Ne var, ne yok?
How’s it going? (hauz it gouing) : Nasıl gidiyor?
Not bad. (not bed) : Fena değil.
I am fine. (ay em fayn) : İyiyim.
See you. (si: yu:) : Görüşürüz.
See you later. (si: yu: leytı) : Sonra görüşürüz.
Bye bye. (‘bay ‘bay) : Bay bay.
Good bye. (gud ‘bay) : Güle güle.
Come again soon. (kam ı’gen su:n) : Yine buyurun.
ALIŞTIRMA SORULARI - 40
1. ‘’Bugünlerde uyuyamıyorum.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) I can speak this day.
B) I can sleep these days.
C) I can speak these days.
D) I can’t sleep these days.
E) I can’t speak these years.
2. ‘’Pazar günü gelemeyiz.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) We cannot come on Saturday.
B) We cannot come on Sunday.
C) They cannot come on Saturday.
D) They cannot come on Saturday.
E) We cannot come on Wednesday.
3. ‘’Siz İngilizce konuşabilir misiniz?’’ cümlesinin İngilizce çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Can you speak English?
B) Can you speaks English?
C) Can I speak English?
D) Can I speaks English?
E) Can you speak French?
4. ‘’Carol can clean the table.’’ cümlesinin Türkçe çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Carol sırayı temizleyebilir.
B) Carol masayı temizleyebilir.
C) Carol sırayı itebilir.
D) Carol sırayı çekebilir.
E) Carol sırayı atabilir.
5. ‘’Size yardım edebilir miyim?’’ cümlesinin İngilizce çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Can you come with me?
B) Can you go with her?
C) Can you help me?
D) Can I help you?
E) Can I help him?
Önceki Derste Yer Alan ''Alıştırma Soruları - 39' un cevapları:
1.
2. ‘’İzmir, Türkiye’nin batısındadır.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi ‘’Izmir is in the west of Turkey.’’ cümlesidir.
CEVAP: C
3. ‘’Hakkari, doğudadır.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi ‘’Hakkari is in the east.’’ cümlesidir.
CEVAP: B
4. ‘’Camii sağdadır.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi ‘’The mosque is on the right.’’ cümlesidir.
CEVAP: B
5. ‘’The station is on David’s right.’’ cümlesinin Türkçe çevirisi ‘’İstasyon David’in sağındadır.’’ cümlesidir.
CEVAP: E
- Ayrıntılar
- Kategori: İngilizce Kursu
- Gösterim: 1103
YÖNLER
İngilizcede ‘’kuzey, güney, doğu, batı’’ sözcüklerinin yazılışı ve okunuşu aşağıda gösterilmiştir.
north (no:t) : kuzey
south (saut) : güney
east (i:st) : doğu
west (west) : batı
İngilizcede ‘’kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda’’ gibi sözler ‘’in’’ edatı kullanılarak yapılır.
in the north (in dı: no:t) : kuzeyde
in the south (in dı: saut) : güneyde
in the east (in dı: i:st) : doğuda
in the west (in dı: west) : batıda
Aydın is in the west. (Aydın iz in dı: west) : Aydın batıdadır.
Erzurum is in the east. (Erzurum iz in dı: i:st) : Erzurum doğudadır.
Antalya is in the south. (Antalya iz in dı: saut) : Antalya güneydedir.
Giresun is in the north. (Giresun iz in dı: no:t) : Giresun kuzeydedir.
Is Rize in the north? (iz Rize in dı: no:t) : Rize kuzeyde midir?
Hakkari isn’t in the west. (Hakkari izınt in dı: west) : Hakkari batıda değildir.
Are there big cities in the south? (a: deı big ‘sitiz in dı: saut) : Güneyde büyük şehirler var mıdır?
‘’-nın’’ anlamına geldiğini bildiğimiz ‘’of’’ sözcüğü yönlerle birlikte kullanıldığı zaman ‘’-nın kuzeyinde, -nın güneyinde…’’ gibi anlamlar verir.
north (no:t) : kuzey
in the north (in dı: no:t) : kuzeyde
in the north of … (in dı: no:t ov …) : ….-nın kuzeyinde
in the north of Turkey. (in dı: no:t ov ‘tö:ki) : Türkiye’nin kuzeyinde
Zonguldak is in the north of Turkey. (Zonguldak iz in dı: no:t ov ‘tö:ki) : Zonguldak Türkiye’nin kuzeyindedir.
Izmir is in the west of Turkey. (İzmir iz in dı: west ov ‘tö:ki) : İzmir Türkiye’nin batısındadır.
Hakkari is in the east of Turkey. (Hakkari iz in dı: i:st ov ‘tö:ki) : Hakkari Türkiye’nin doğusundadır.
Mersin is in the south of Turkey. (Mersin iz in dı: saut ov ‘tö:ki) : Mersin Türkiye’nin güneyindedir.
‘’sağ’’ ve ‘’sol’’ yönlerinin İngilizce yazılış ve okunuşları aşağıda gösterilmiştir.
right (rayt) : sağ
left (left) : sol
‘’sağda’’ , ‘’solda’’ sözlerini İngilizce ifade etmek istediğimizde ‘’on’’ edatını kullanırız.
on the right (on dı: rayt) : sağda
on the left (on dı: left) : solda
The mosque is on the right. (dı: mosk iz on dı: rayt) : Cami sağdadır.
The church is on the left. (dı: çöç iz on dı: left) : Kilise soldadır.
There is a synagogue on the right. (deı iz ı ‘sinıgog on dı: rayt) : Sağda bir sinagog var.
İyelik sıfatları ve ‘’-s’’ takısı almış isimler ‘’on the right/left’’ sözcükleriyle aşağıdaki gibi kullanılır.
right (rayt) : sağ
on the right (on dı: rayt) : sağda
on my right (on may rayt) : benim sağımda
on her left (on hö: left) : onun (bayan) solunda
on their left (on deı left) : onların solunda
on his right (on hiz rayt) : onun (erkek) sağında
on David’s left (on Deyvids left) : David’in solunda
The hospital is on the right of the hotel. (dı: ‘hospitıl iz on dı: rayt ov dı: hou’tel) : Hastane otelin sağındadır.
The small car is in the left of the bus. (dı: smo:l ka: iz in dı: left ov dı: bas) : Küçük araba otobüsün solundadır.
There some pictures on the right of the vase. (deı sam ‘pikçız on dı: rayt ov dı: va:z) : Vazonun sağında birkaç resim var.
There is a basket on the left of the wall. (deı iz ı ‘ba:skit on dı: left ov dı: wo:l) : Duvarın solunda bir sepet var.
BU DERSTE GEÇEN SÖZCÜKLER
a (ı) : herhangi bir
basket (‘ba:skit) : sepet
bus (bas) : otobüs
car (ka:) : araba, otomobil
church (çöç) : kilise
cities (‘sitiz) : şehirler (city sözcüğünün çoğulu)
east (i:st) : doğu
her (hö:) : onun (bayan)
his (hiz) : onun (erkek)
hospital (‘hospitıl) : hastane
hotel (hou’tel) : otel
in (in) : içinde, içine, -de, -da
is (iz) : -dır, -dir, -dur, -dür
isn’t (izınt) : değildir
left (left) : sol
mosque (mosk) : camii
my (may) : benim
north (no:t) : kuzey
of (ov) : -nın
on (on) : üstünde, üzerinde, -de, -da
picture (‘pikçı) : resim
right (rayt) : sağ
small (smo:l) : küçük
some (sam) : birkaç, biraz
south (saut) : güney
synagogue (‘sinıgog) : sinagog
the (dı:) : Türkçe çevirisi yoktur. Önüne geldiği ismin belirli, bilinen olduğunu gösterir.
their (deı) : onların
there is (deı iz) : vardır, bulunur
Turkey (‘tö:ki) : Türkiye
vase (va:z) : vazo
wall (wo:l) : duvar
west (west) : batı
ALIŞTIRMA SORULARI – 39
1. Aşağıdaki pusulada noktalı yerlere yön isimlerinin İngilizce yazınız.
2. ‘’İzmir, Türkiye’nin batısındadır.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Izmir is in the north of Turkey.
B) Izmir is in the south of Turkey.
C) Izmir is in the west of Turkey.
D) Izmir is in the east of Turkey.
E) Izmir isn’t in the south of Turkey.
3. ‘’Hakkari, doğudadır.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hakkari is in the south.
B) Hakkari is in the east.
C) Hakkari is in the west.
D) Hakkari is in the norht.
E) Hakkari isn’t in the south.
4. ‘’Camii sağdadır.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) The mosque is on the left.
B) The mosque is on the right.
C) The church is on the left.
D) The church is on the right.
E) The synagogue is on the left.
5. ‘’The station is on David’s right.’’ cümlesinin Türkçe çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) İstasyon David’in solundadır.
B) İstasyon David’in kuzeyindedir..
C) İstasyon David’in güneyindedir.
D) İstasyon David’in doğusundadır.
E) İstasyon David’in sağındadır.
Önceki Derste Yer Alan ''Alıştırma Soruları - 38' in cevapları:
1.
‘’-i’’ ve ‘’-e hali’’ OKUNUŞU TÜRKÇESİ
me (mi:) beni, bana
you (yu:) seni, sana
him (him) onu, ona (erkek)
her (hö:) onu, ona (bayan)
it (it) onu, ona (cansız ve hayvan)
us (as) bizi, bize
you (yu:) sizi, size
them (dem) onları, onlara
2. İyelik sıfatı ile ‘’-i ve -e hali aynı olan zamir ‘’she’’ dir.
CEVAP: B
3. ‘’Do you like me?’’ cümlesinin Türkçe çevirisi ‘’ Beni sever misin?’’ cümlesidir.
CEVAP: C
4. ‘’Onlara bir resim göster.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi ‘’Show them a picture.’’ cümlesidir.
CEVAP: B
5. ‘’Doris gives us cars.’’ cümlesinin Türkçe çevirisi ‘’Doris bize arabaları verir.’’ cümlesidir.
CEVAP: B
- Ayrıntılar
- Kategori: İngilizce Kursu
- Gösterim: 1346
A LOT OF – MANY – MUCH – SOME – THE
a lot of (ı lot ov)
‘’çok, bir çok’’ anlamına gelir. Sayılabilen ve sayılamayan isimlerle kullanılır. Ancak çoğunlukla olumlu cümlelerde kullanılır. Kendisinden sonra gelen isim çoğuldur.
David is eating a lot of bananas. ('deyvid iz i:ting ı lot ov bı’na:nız) : David çok muz yiyor.
I read a lot of books. (ay ri:d ı lot ov buks) : Çok kitap okurum.
There are a lot of milk in the glass. (deı a: ı lot ov milk in dı: gla:s) : Bardakta çok süt var.
Amy will drink a lot of water. ('eymi wil drink ı lot ov ‘wo:tı) : Susan çok su içecek.
many (meni)
‘’çok, bir çok’’ anlamına gelir. ‘’a lot of’’ dan farkı sadece sayılabilen isimlerle kullanılmasıdır. Genellikle soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır. Kendisinden sonra gelen isim çoğuldur.
There aren’t many apples in the plate. (deı a:nt meni ‘epılz in dı: pleyt) : Tabakta çok elma yok.
There aren’t many houses in this street. (deı a:nt meni hauziz in dis stri:t) : Bu caddede çok ev yok.
Are there many books in your bag? (a: deı meni buks in yo: beg) : Çantanızda çok kitap var mı?
Are there many knives on the shelf? (a: deı meni nayvz on dı: şelf) : Rafta çok bıçak var mı?
‘’many’’ genellikle olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır dedik. Bu sözcük olumlu cümlelerde de kullanılabilir. Ancak olumlu cümlede kullanımı çok az tercih edilir.
There are many apples in the plate. (deı a: meni ‘‘epılz in dı: pleyt) : Tabakta çok elma var.
There are many books in your bag. (deı a: meni buks in yo: beg) : Çantanızda çok kitap var.
There are many knives on the shelf. (deı a: meni nayvz on dı: şelf) : Rafta çok bıçak var.
There are many houses in this street. (deı a: meni hauziz in dis stri:t) : Caddede çok ev var.
much (maç)
‘’many’’, ‘’a lot of’’ sözcükleri gibi ‘’çok, bir çok’’ anlamına gelir. Bu üç sözcükte aynı anlamdadır. Nasıl ki ‘’many’’, ‘’a lot of’’ sözcüklerinin birbirinden farkı varsa ‘’much’’ sözcüğününde farkı vardır. ‘’much’’ sayılamayan isimlerle kullanılır. Aynı zamanda sadece ‘’olumsuz’’ ve ‘’soru’’ cümlelerinde kullanılır.
Is Edward drinking much tea? (is ‘edwıd drinking maç ti:) : Edward çok çay içiyor mu?
My father isn’t eating much butter. (may ‘fa:dı izınt i:ting maç ‘batı) : Babam çok tereyağı yemiyor.
Is there much coffee in the cup? (iz deı maç 'kofi in dı: kap) : Fincanda çok kahve var mıdır?
some (sam)
Sayılabilen isimlerin önüne geldiğinde ‘’birkaç’’ anlamı veren ‘’some’’, sayılamayan isimlerin önüne geldiğinde ‘’biraz, bir miktar’’ anlamını verir.
Alice is buying some salt. ('elis iz baying sam so:lt) : Alice biraz tuz alıyor.
Benjamin is drinking some milk. ('bencımin iz drinking sam milk) : Benjamin biraz süt içiyor.
There is some tea in the cup. (deı iz sam ti: in dı: kap) : Fincanda biraz çay var.
There is some milk in the glass. (deı iz sam milk in dı: gla:s) : Bardakta biraz süt var.
Bu cümleleri olumsuz veya soru yapmak için ‘’some’’ sözcüğünün yerine ‘’any’’ sözcüğü kullanılır.
Is Agatha buying any coffee? (iz ‘egıtı baying ‘eni 'kofi) : Agatha biraz kahve alıyor mu?
Edward isn’t drinking any water. ('edwıd izınt drinking ‘eni ‘wo:tı) : Edward biraz su içmiyor.
Is there any milk in the glass? (iz deı ‘eni milk in dı: gla:s) : Bardakta biraz süt var mı?
There isn’t any tea in the cup. (deı izınt ‘eni ti: in dı: kap) : Fincanda biraz çay yok.
the (dı:)
Önüne geldiği ismi belirli, bilinen yapan ‘’the’’ sözcüğü sayılamayan isimlerin önünde de kullanılabilir.
Carol is buying the sugar. (‘'kerıl iz baying dı: ‘şugı) : Carol şeker alıyor.
Where is the water? (weı iz dı: ‘wo:tı) : Su nerede?
I am eating the butter. (ay em i:ting dı: ‘batı) : Tereyağı yiyorum.
The flour is there. (dı: flauı iz deı) : Un oradadır.
BU DERSTE GEÇEN SÖZCÜKLER
a lot of (ı lot ov) : çok, bir çok
am (em) : -ım, -im, -um, -üm
any (‘eni) : hiç, değil
apple (‘epıl) : elma
are there (a: deı) : var mıdır?
bag (beg) : çanta
banana (bı’na:nı) : muz
book (buk) : kitap
butter (‘batı) : tereyağı
coffee (‘kofi) : kahve
cup (kap) : fincan
father (‘fa:dı) : baba
flour (flauı): un
glass (gla:s) : bardak
house (haus) : ev
I (ay) : ben
in (in) : içinde, içine, -de, da
is (iz) : -dır, -dir, -dur, -dür
isn’t (izınt) : değildir
knives (nayvz) : bıçaklar
many (meni) : çok, bir çok
milk (milk) : süt
much (maç) : çok, bir çok
my (may) : benim
on (on) : üstünde, üzerinde, -de, -da
plate (pleyt) : tabak
salt (so:lt) : tuz
shelf (şelf) : raf
some (sam) : birkaç, biraz, bir miktar
street (stri:t) : cadde
sugar (‘şugı) : şeker
tea (ti:) : çay
the (dı:) : Türkçe çevirisi yoktur. Önüne geldiği ismi belirli, bilinen yapar.
there (deı) : orada, oraya
there are (deı a:) : vardırlar
this (dis) : bu
to eat (tu i:t)
to buy (tu bay) : satın almak
to drink (tu drink) : içmek
to read (tu ri:d) : okumak
to take (tu teyk) : almak
where (weı) : nerede?
will (wil) : -ecek, -acak
water (‘wo:tı) : su
your (yo:) : senin/sizin
ALIŞTIRMA SORULARI – 37
1.
I. ‘’çok, bir çok’’ anlamlarına gelir.
II. Sayılabilen ve sayılamayan isimlerle kullanılır.
III. Çoğunlukla olumlu cümlelerde kullanılır.
Yukarıda özellikleri verilen sözcük aşağıdakilerden hangisidir?
A) much
B) many
C) a lot of
D) some
E) the
2. Sayılabilen isimlerin önüne geldiğinde ‘’birkaç’’ anlamı veren, sayılamayan isimlerin önüne geldiğinde ‘’biraz, bir miktar’’ anlamını veren sözcük aşağıdakilerden hangisidir?
A) some
B) many
C) much
D) the
E) a lot of
3. Sayılamayan isimlerin önüne gelen, sadece olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılan sözcük aşağıdakilerden hangisidir?
A) many
B) some
C) the
D) much
E) a lot of
4. ‘’Is Carol drinking .... coffee?’’ cümlesinde noktalı yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A) with
B) on
C) in
D) much
E) many
5. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yere ‘’a lot of, much, many’’ sözcüklerinden uygun olanını/olanlarını yazınız.
My sister isn’t eating ..... butter.
Ther are ..... oranges in the plate.
I read ..... books.
There aren’t ..... houses in this street.
Önceki Derste Yer Alan ''Alıştırma Soruları - 36' nın cevapları:
1.
(C) .... a book
(U) .... milk
(U) .... sugar
(C) .... the tree
(U) .... butter
2.
Sayılabilen İsimler
a car
a house
the ruler
the ship
an orange
an egg
the chair
Sayılamayan İsimler
tea
sugar
water
coffee
milk
salt
flour
3.
It is water.
Is there butter on the table?
This isn’t sugar.
Is that coffee?
4. ‘’Clare is eating salt.’’ cümlesinin Türkçe çevirisi ‘’Clara tuz yiyor.’’ cümlesidir.
CEVAP: E
5. ‘’Annem süt ve kahve alacak.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi ‘’My mother will buy milk and coffee.’’ cümlesidir.
- Ayrıntılar
- Kategori: İngilizce Kursu
- Gösterim: 869
ŞAHIS ZAMİRLERİNİN ‘’-i ve -e’’ HALLERİ
Sizlerle 10. derste şahıs zamirlerini görmüştük.. Bu dersimizde bu şahıs zamirlerinin ‘’-i’’ ve ‘’-e’’ hallerini göreceğiz. Şimdi öncelikle 10. derste gördüğümüz şahıs zamirlerini hatırlayalım.
ŞAHIS ZAMİRİ OKUNUŞU TÜRKÇESİ
I (ay) Ben
You (yu:) Sen
He (hi:) O (erkekler için)
She (şi:) O (bayanlar için)
It (it) O (cansızlar ve hayvanlar için)
We (wi:) Biz
You (yu:) Siz
They (dey) Onlar
Bu zamirlerin ‘’-i ve -e’’ halleri aşağıda gösterilmiştir.
‘’-i’’ ve ‘’-e hali’’ OKUNUŞU TÜRKÇESİ
me (mi:) beni, bana
you (yu:) seni, sana
him (him) onu, ona (erkek)
her (hö:) onu, ona (bayan)
it (it) onu, ona (cansız ve hayvan)
us (as) bizi, bize
you (yu:) sizi, size
them (dem) onları, onlara
Şahıs zamirlerinin ‘’-i ve -e hallleri’’ fiilden sonra gelir.
me (mi:) : beni, bana
to show (tu şou) : göstermek
Show me. (şou mi:) : Göster bana.
you (yu:) : seni, sana
to like (tu layk) : sevmek
Do you like her? (du: yu: layk hö:) : Onu (bayan) beğenir misin?
Elizabeth is teaching us English. (i'lizıbıt iz ti:çing as ingliş) : Elizabeth bize İngilizce öğretiyor.
Bring it here. (bring it hiı) : Onu (cansız ve hayvan) buraya getir.
They don’t show you the village. (dey dount şou yu: dı: ‘vilic) : Onlar sana köyü göstermez.
I like him. (ay layk him) : Onu (erkek) severim.
The teacher asks them questions. (dı: ‘ti:çı asks dem ‘kwesçınz) : Öğretmen onlara sorular sorar.
BU DERSTE GEÇEN SÖZCÜKLER
do (du:) : geniş zaman soru sözcüğü
English (ingliş) : İngilizce, İngiliz
he (hi:) : o (erkekler için)
her (hö:) : onu, ona (bayan)
here (hiı) : burada, buraya
him (him) : onu, ona (erkek)
I (ay) : ben
it (it) : o, onu, ona (cansızlar ve hayvanlar için)
me (mi:) : beni, bana
question (‘kwesçın) : soru
she (şi:) : o (bayanlar için)
teacher (‘ti:çı) : öğretmen
the (dı:) : Türkçe çevirisi yoktur. Önüne geldiği ismin belirli, bilinen olduğunu gösterir.
them (dem) : onları, onlara
they (dey) : onlar
to ask (tu ask) : sormak
to bring (tu bring) : vermek
to like (tu layk) : sevmek, beğenmek
to show (tu şou) : göstermek
to teach (tu ti:ç) : öğretmek
us (as) : bizi, bize
village (‘vilic) : köy
we (wi:) : biz
you (yu:) : sen / siz / seni, sana / sizi, size
ALIŞTIRMA SORULARI – 38
1. Şahıs zamirlerinin ‘’-i ve -e halini’’ yazınız.
2. İyelik sıfatı ile ‘’-i ve -e hali’’ aynı olan zamir aşağıdakilerden hangisidir?
A) I
B) he
C) it
D) they
E) we
3. ‘’Do you like me?’’ cümlesinin Türkçe çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Onu (bayan) sever misin?
B) Onu (erkek) sever misin?
C) Beni sever misin?
D) Seni sever miyim?
E) Bizi sever misin?
4. ‘’Onlara bir resim göster.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Show him a picture.
B) Show them a picture.
C) Show us a picture.
D) Give them a picture.
E) Give her a picture.
5. ‘’Doris gives us cars.’’ cümlesinin Türkçe çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Doris bize arabaları gösterir.
B) Doris bize arabaları verir.
C) Doris bana arabaları gösterir.
D) Doris bana arabaları verir.
E) Doris bize arabayı anlatır.
Önceki Derste Yer Alan ''Alıştırma Soruları - 37' nin cevapları:
1. Özellikleri verilen sözcük ‘’a lot of’’ dur.
CEVAP: C
2. Sayılabilen isimlerin önüne geldiğinde ‘’birkaç’’ anlamı veren, sayılamayan isimlerin önüne geldiğinde ‘’biraz, bir miktar’’ anlamını veren sözcük ‘’some’’ dır.
CEVAP: A
3. Sayılamayan isimlerin önüne gelen, sadece olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılan sözcük ‘’much’’ tır.
CEVAP: D
4. ‘’Is Carol drinking .... coffee?’’ cümlesinde noktalı yere ‘’much’’ sözcüğü gelmelidir.
CEVAP: D
5.
My sister isn’t eating ..... butter. (much)
Ther are ..... oranges in the plate. (a lot of, many)
I read ..... books. (a lot of, many)
There aren’t ..... houses in this street. (many)
- Ayrıntılar
- Kategori: İngilizce Kursu
- Gösterim: 882
SAYILAMAYAN İSİMLER
Sayılması mümkün olan isimlere ‘’sayılabilen isimler’’ denilirken, sayılması mümkün olmayan isimlere ‘’sayılamayan isimler’’ denir. Bu derse kadar diğer derslerde sayılabilen isimleri verdik. (a book, a house, three cars, the student, the teacher, an orange gibi) Görüldüğü gibi sayılabilen isimlerin önünde genellikle the, a, an veya rakam bulunur.
Bir de sayılması mümkün olmayan şeyler vardır. Bu şeyler genellikle toz veya sıvı haldedir.
Örnekler:
tea (ti:) : çay
sugar (‘şugı) : şeker
water (‘wo:tı) : su
coffee (‘kofi) : kahve
milk (milk) : süt
salt (so:lt) : tuz
flour (flauı) : un
butter (‘batı) : tereyağı
Sayılamayan isimlerin önünde ‘’a’’ veya ‘’an’’ asla bulunmaz. Sayılamayan isimlerin önünde bir sonraki derste göreceğimiz ‘’a lot of, much’’ gibi sözcükler gelebilirken aynı zamanda diğer derslerde gördüğümüz, önüne geldiği ismi belirli yapan ‘’the’’ sözcüğü ve birkaç anlamına gelen ‘’some’’ sözcüğü kullanılabilir.
countable (‘kauntıbıl) : sayılabilen isim
uncountable (an‘kauntıbıl) : sayılamayan isim
Sayılamayan isimlerin cümle içinde kullanışları aşağıda gösterilmiştir.
It is tea. (it iz ti:) : O bir çaydır.
This is sugar. (dis iz ‘şugı) : Bu bir şekerdir.
That isn’t water. (det izınt ‘wo:tı) : Şu bir sudur.
Is this coffee? (iz dis ‘kofi) : Bu bir kahve midir?
The baby is drinking milk. (dı: ‘beybi iz drinking milk) : Bebek süt içiyor.
Don’t put flour on the table. (dount put flauı on dı: ‘teybıl) : Masanın üstüne un koyma.
Is there butter in the packet? (iz deı ‘batı in dı: ‘pekit) : Pakette tereyağı var mı?
Barbara is buying sugar and salt. ('ba:brı iz baying ‘şugı end so:lt) : Barbara şeker ve tuz satın alıyor.
Alex eats butter. ('eliks i:ts ‘batı) : Alex tereyağı yer.
BU DERSTE GEÇEN KELİMELER
and (end) : ve
baby (‘beybi) : bebek
butter (‘batı) : tereyağı
coffee (‘kofi) : kahve
countable (‘kauntıbıl) : sayılabilen isim
don’t (dount) : olumsuz emir
flour (flauı) : un
in (in) : içinde, içine, -de, da
is (iz) : -dır
isn’t (izınt) : değildir
is there? (iz deı) : var mıdır?
it (it) : o (hayvan ve cansızlar için)
milk (milk) : süt
on (on) : üstüne, üstünde, -de, -da
packet (‘pekit) : paket
salt (so:lt) : tuz
sugar (‘şugı) : şeker
table (‘teybıl) : masa
tea (ti:) : çay
that (det) : şu
the (dı:) : Türkçe çevirisi yoktur. Önüne geldiği ismi belirli, bilinen yapar.
this (dis) : bu
to buy (tu: bay) : satın almak
to eat (tu: i:t) : yemek
to drink (tu: drink) : içmek
to put (tu: put) : koymak
uncountable (an‘kauntıbıl) : sayılamayan isim
water (‘wo:tı) : su
ALIŞTIRMA SORULARI – 36
1. Aşağıdaki isimlerin önüne sayılabiliyorsa ‘’C’’, sayılamıyorsa ‘’U’’ yazınız.
.... a book
.... milk
.... sugar
.... the tree
.... butter
2. Sayılabilen ve sayılamayan şeylerden İngilizce 7 örnek yazınız.
3. Aşağıdaki cümlelerde yer alan hataları düzeltiniz.
It is a water.
Is there a butter on the table?
This isn’t a sugar.
Is that a coffee?
4. ‘’Clare is eating salt.’’ cümlesinin Türkçe çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Clare süt içiyor.
B) Clare un yiyor.
C) Clare şeker yiyor.
D) Clare su içiyor.
E) Clare tuz yiyor.
5. ‘’Annem süt ve kahve alacak.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) My mother is buying salt and coffee.
B) My mother is buying sugar and coffee.
C) My mother will buy flour and coffee.
D) My mother will buy milk and coffee.
E) My mother buys butter and coffee.
Önceki Derste Yer Alan ''Alıştırma Soruları - 35' in cevapları:
1.
They go to the cinema … half past eleven. (at)
The roof … the school is high. (of)
He’ll come … Saturday. (on)
The radio … the car is black. (of)
2. ‘’John comes there … Monday.’’ cümlesinde noktalı yere ‘’on’’ edatı gelmeliydi.
CEVAP: A
3. ‘’The key … the door is here.’’ cümlesinde noktalı yere ‘’of’’ edatı gelmelidir.
CEVAP: C
4. ‘’Clare eats the meal … twelve o’clock.’’ cümlesinde noktalı yere ‘’at’’ edatı gelmeliydi.
CEVAP: B
5.
(ay ri:d dı: buk on ’tö:zdi)
(dı: ‘reydiou ov dı: ka: iz ‘blek)
(Rouz wil bay ı beg et nayn ı’klok)
Sayfa 2 / 6